İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in; 6’lı Masa’daki 5 partinin cumhurbaşkanı (kamubaşkanı) adaylığı amacıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun isminde mutabık kaldıklarını ve buna karşı çıktıklarını izah etmesi siyasette zelzele yarattı.
Bugün İYİ Parti dışındaki 6’lı Masa önderleri bir araya gelmiş olarak Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklayacak. Akşener ise masaya dönmesinin tek yolu bulunduğunu belirtip, “Bu tercihi kazanmak istiyorsak İmamoğlu ya da Mansur Yavaş ile yola çıkmalıyız’ dedim. Kılıçdaroğlu, milletin bu isteğini kabul ederse gurur yapmadan, tekbir şey olmamış benzer biçimde o masaya geri dönerim” kelimelerini kullandı.
Çok sert kelimeler kullanarak 6’lı Masa’ya ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığına rest çeken Akşener’in üslubu da alınan yargı kadar kamuoyunda şok tesiri yarattı. Akşener izahat yapmadan ilkin Genel İdare Heyeti’nu topladı. Bu toplantıya girerken iddiaya gore İYİ Parti liderinin cebince bir pozitif bir de negatif hükme gore yazılan metin vardı. GİK üyeleri 45 dakika içinde masadan kalkılmasını oyladı. İddiaya gore bir tek Bahadır Erdem Kılıçdaroğlu’nun adaylığına pozitif baktı. Sadece Akşener toplantıdan çıkıp kameralar karşısına geçerek tarihe geçen konuşmasını gerçekleştirmiş oldu. İsmail Saymaz’ın haberine gore Akşener’in okumuş olduğu metin GİK üyeleriyle evvelinde paylaşılmadı; ayrıca partililer “O metni kim yazdı?” diye birbirine sormaya başladı.
Akşener, 6’lı Masa’dan ayrıldıklarını açıklamış olduğu konuşmasında şunları söylemişti: “İYİ Parti bir dayatmaya zorunlu bırakılmış, vefat ile üşüme içinde seçime zorlanmıştır. Buna boyun eğmeyecektir. Kişisel ikbal hesapları amacıyla üretilmiş siyasetin hınk deyicisi olmayacaktır. Ben ve dostlarım ilk günden beri benzer kararlılıkla duruyoruz. Iyi mi 2002 senesinde milletin aleyhine tasarı yapanların karşısında durduysak bugün de duruyoruz. Iyi mi 2010’da durduk, bugün de benzer mekanda duruyoruz. Iyi mi 2015’te milletin canına kıyanların karşısında durduk, bugün de duruyoruz. Iyi mi 2018’de milletimizi iki yumruk arasına alanların karşısında durduk bugün de benzer mekan de duruyoruz. Iyi mi 2020’de milletin seçimlerini hiçe sayanların karşısında durduk, bugün de ayın mekanda dimdik duruyoruz.
2023 senesinde milletimiz Cumhuriyetimizin yıpratılan değerleri amacıyla, demokrasimiz amacıyla, hürriyetimiz amacıyla savaşım verirken ‘ceketimi assam seçilirim’ diyenlerin karşısındayız. Bizim yolumuz birgün önce de aynıydı bugün de benzer. Biz milletimize bir söz verdik. Milletin sesini bastıran değil, duyuran olacağımıza söz verdik. Milletin taleplerini hiçe sayan değil, gerçekleştiren olacağımıza söz verdik. Bu bizim kurtuluş felsefemizdir. Bu bizim temel ilkemizdir. Bu İYİ Parti’nin varoluş sebebidir. Biz dayatmalara direnerek geldik, biz kirli pazarlıklara direnerek geldik. Biz ortak aklın ışığında sorunları konuşabilmeyi aklın gereği olarak gördük. Geride bıraktığımız yıl 5 siyasal parti ile adım attık. Türkiye amacıyla ortak dertlerimizin çözümüne amacına yönelik Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Esas kanun Farklılığı önerisi benzer biçimde mevzularda mutabakat sağladık.
Birgün önce ortak Cumhurbaşkanı (kamubaşkanı) adayını tartıştık. Bu doğrultuda 5 parti Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yönünde görüşlerini paylaştılar. Meydana getirilen bütün kamuoyu araştırmalarında açılmıs ara kazandığını gördüğümüz Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu amacıyla görüşümüzü açıklama ettik. Aday tespit etme sürecinin sıhhatli yönetilmesi amacıyla tüm partilerin belirleyeceği emek harcamalar ışığında ortak Cumhurbaşkanı (kamubaşkanı) adayının belirlenmesini önerdik.
Bu görüşlerimiz kati bir halde reddedildi. Altılı masanın son toplantısında bir tırnak amacıyla anlayışa varıldı. Kişisel hırslar Türkiye’ye seçim edilmiştir. Anladık ki mağlubiyet mağlubiyet büyüyen minik hesaplar, kutlu bir zafere seçim edilmiştir. Biz İYİ Parti’yi bunun amacıyla kurmadık. Ilkin millet ilkin memleket demekten vazgeçmedik. Vazgeçmeden konuştuk, anlattık, dinlettik, gösterdik. Olmadı, olamadı.
Son noktada altılı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini yitirmiştir. Bu masa artık potansiyel adayların tartışılabildiği ortak akıldan çıkmış, tek bir adayın tasdiki şekline çalışan noter masasına dönüşmüştür. Biz imzamızın ve sözümüzün arkasındayız. Sadece ne kumar ne noter masasında olmayacağız. Taze çağı göz gore gore asla etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma umudunu yok etmeyeceğiz. İnatla ve ısrarla biz demeye devam edeceğiz.
Bu sebep ile Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na davet yapıyorum. Bütün engellemelere karşın oldukça çalıştınız. Görevinizi en iyi tarzda yaptınız. Milletimizi yıkıntı aşşagıda bile ancak bırakmadınız. Oldukca eleştiri bir kırılmanın eşiğinde milletimiz sizi vazifeye çağırıyor. Bu görev dayatmayı değil, dayatmacılığı yıkma vazifesidir. Asla şüphemiz yok ki bu görev reddedilmez bir vazifedir. Bu çağrının maliki millettir. Bu saatten sonrasında bizlere düşen terçih yapmaktır.”
